Haber

Karar onandı: DEÜ Rektörünün geçici görevlendirilmesi hukuka aykırı bulundu

İZMİR – Mobbing ve yolsuzluk iddialarıyla sık sık gündeme gelen Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) rektörü Nükhet Hotar ve Eğitim-Sen üyesi Doç. Dr. Çağdaş Cengiz’i sayısız geçici görevlendirmeyle ‘öğrencisiz akademisyen’e dönüştürerek yüksek öğretim tarihinde bir çığır açtı. Üniversite aleyhine açtığı davalarda Doç. Dr. Cengiz’in iş sözleşmesi de Mart ayında feshedildi.

GÜNCELLENEN KARAR: MAHKEME CENGİZ’İ BELİRLEDİ

Hotar, Cengiz’in rektörlüğe açtığı ve sık sık görev yeri değiştiren tazminat davasına da müdahale etti ancak mahkeme Cengiz’i haklı buldu. İzmir 5. İdare Mahkemesi, Cengiz’in görev tanımına ve unvanına uymayan birimlere atandığını, bunun çalışma barışına, takdir yetkisine ve kamu yararına aykırı olduğunu ve başta iş kazası ve iş sağlığı sorunları olmak üzere ciddi zararlara yol açtığına karar verdi. Hotar’ın itirazına rağmen karar, İzmir Bölge İdare Mahkemesi 5. İdari Dava Dairesi tarafından onanarak kesinleşti.

‘BEN DEĞİLİM, REKTÖR HOTAR’

Kararla ilgili konuşan Doç. Dr. Bu katılaştırılmış yargı kararı bunun açık bir kanıtıdır. YÖK, kendisi ve savcılığın gönderdiği diğer sanıklar için gereğini zamanında yapsaydı, iş sözleşmemi feshedemez ve benimle oynayamazdı. Atanan rektör, kamu hizmeti üretmek için kendisine verilen yetkiyi ve oturduğu makamı bizimle başlattığı kişisel düşmanlığında çıkar sağlamak için kullanmıştır. YÖK’teki kovuşturma dosyasında adı geçen zanlıların kamuya ve yükseköğretime daha fazla zarar vermeden hak ettikleri cezayı bir an önce almalarını bekliyoruz.”

‘DEU’YU HÜKÜMET ONAYLAYANA KADAR MÜCADELEYE DEVAM EDECEĞİZ’

Yeterince kamu zararına yol açıldığını vurgulayan Cengiz, “Ülkede ekonomik kriz yaşanırken, tazminat mahkûmiyetlerini ve avukatlık ücretlerini yani milletin emanet parasını kimse kendi parası gibi dağıtamaz. YÖK’ün bu idari yargı kararının adli/cezai sonuçlarını ivedilikle açıklamasını bekliyoruz. İzmir’e ve Dokuz Eylül Üniversitesi’ne yakışır bir yönetim gelene kadar adaletsizliğin, hukuksuzluğun olduğu her yerde dayanışma ve gayret içinde olmaya devam edeceğiz.”

Cengiz, “Gördüğüm kadarıyla YÖK bile artık bu kadarını beklemiyordu ve kendi varoluşsal sürekliliği gereği duruma müdahale edecek” diyen Cengiz, şöyle devam etti;

“Çünkü bu akımda şüpheli ve sanık konumundaki bireylerden oluşan bir ekip yüksek öğrenimde zirveye çıkıyor. Bunun kimseye faydası yok. Yükseköğretimdeki sorunlar tarihin her döneminde, dünyanın her yerinde var, bu doğal bir süreç. İzmir’de yaşananlar ise çok farklı, bence öğrencilerimize önemli zararlar verecek noktaya geldi. Her şeyden önce çocuklarımızın geleceği ve tabii ki kamu yararı adına acil müdahale bekliyoruz. Üstelik bu sadece bizim görüşümüz de değil. Mahkeme kararları var. Bu kararlar görmezden geliniyorsa akademiden, ekonomiden, hukuktan kimse şikayet etmesin. Çünkü adaleti öldürdüğünüz gün devlet de ölür.

AVUKAT SEN TOSUN: HUKUKSUZ GÖREVLERDE ROL OYNAYANLAR ÖDÜLLENDİRİLDİ

Cengiz’in avukatı Ceren Şen Tosun, savcılık aracılığıyla YÖK’e sevk edilen Rektör Hotar ve diğer zanlılar hakkındaki soruşturma dosyasının halen sonuçlanmadığını belirterek, “Rektörlüğün suçlamaya çalıştığı suç duyuruları devam ediyor. müvekkilim lehinde sonuçlanmış ve kovuşturmaya yer olmadığına karar verilmiştir.Çağdaş Cengiz’in hukuksuz ve hukuksuz görevlendirmelerinde rol oynayan kişilere baktığımızda bir kısmının ödüllendirilerek müdür yapıldığını görmekteyiz. Enstitünün bir kısmı Cengiz’in hukuka aykırı bir şekilde akademiden uzaklaştırılması sürecinde aktif rol aldı, bir kısmı da akademiden çekildi.Her halükarda DEÜ Rektörü ve yöneticileri tarihe geçti. Hukuktan, gerçeklerden ve akademiden kopuk bir grup olarak Yükseköğretim, doçentlik unvanlı bir akademisyeni akademiden uzak tutmak ve bu konudaki gerekçeli yargı kararına uymamak için idari birimlere atamak zorunda kalmıştır. ”

‘YÖNETİMİN TUTUMUNU HER ALANDA TESPİT ETTİK’

Söz konusu hukuksuzluğu yargıya taşıyan TİS Genel Müdürü ve Eğitim-Sen Hukuk Sekreteri Arzunur Şimşek, “Yargı kararlarını hiçe sayan Dokuz Eylül Üniversitesi yönetimi tarafından ‘güç sarhoşluğuna’ ve ‘ben yaptım’ dedi. , bu kararların önüne geçebileceklerini düşünüyor, keyfi ve hukuksuz uygulamalarda ısrar ediyor.Üniversitenin tutumuna karşı mücadelemiz bununla sınırlı kalmayacak, üniversite yönetiminin tavrını her alanda teşhir edeceğiz.Üyemizin akademik çalışmasına engel olanlar çalışma hakkı, hakkında hukuka aykırı yöntemlerle soruşturma yürütenler ve yeniden atanmalarına ‘oybirliğiyle’ karar veren üniversite yönetim kurulu üyeleri yargı önünde hesap verecek.

haberortaca.com.tr

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu