Haber

CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu: Devletle saf tutmayacağım

Türkiye sarsıntı faciasının yaralarını sarmaya çalışıyor…

Kahramanmaraş’ta 6 Şubat’ta meydana gelen iki büyük deprem 11 ilde yıkıma neden oldu.

Yaklaşık 14 milyon vatandaşı etkileyen depremde 41 bin 156 kişi hayatını kaybetti.

CHP Genel Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, depremin gölgesinde partisinin kümelenme toplantısında gündemi değerlendirdi.

Bir anma ile başladı

CHP Küme Toplantısı, Maraş merkezli depremlerde hayatını kaybeden vatandaşlara saygı duruşuyla başladı.

“15 dakika konuşup grup toplantısını sessizce bitireceğiz”Sözlerine başlayan Kemal Kılıçdaroğlu, konuşmasının devamında sert sözler kullandı.

Depremin ilk gününde “Güçle aynı çizgide değilim”Ayrılmasıyla tepki toplayan Kılıçdaroğlu, bu söylemlerini küme toplantısında da sürdürdü.

“Bu devlet yapısına uymayacağımı söyledim”

“Erdoğan’la siyasetin üzerinde saf tutmayı reddettiğimi söyledim.”Kemal Kılıçdaroğlu şu ifadeleri kullandı:

Ona, sarayına veya çetelerine katılmayacağım. Ne ölümü için, ne hayatı için, ne de milleti için siyasette, siyasetin altında olmayan bir devlet yapılanmasına taraf olmayacağım. Milleti için olmayan bir yapıyı evlatları için yüceltmem. Asla ama asla yüceltmeyeceğim. Dayanışma içinde olacaksam, halkımla dayanışma içinde olacağım.

“Bugünkü konuşmamı uzun uzun düşündüm”

Her acıdan ders çıkarmak insanın temel misyonlarından biridir. Her acıdan ders almalıyız. Acı çekmemek gibi önlem almak da aklın bir gereğidir. Dün gece iki sarsıntı meydana geldi. Hayatını kaybedenler var. Yarın bölgeye gideceğim. Yaşadığımız büyük felaketin yaralarını sarmaya çalışıyoruz. Milletimize tekrar teşekkürler. Kaybımız çok. Bugünkü konuşmam hakkında uzun uzun düşündüm. Kelimeler işe yaramaz.

“Artık eski ben olmayacağım”

Kemal Kılıçdaroğlu’nun grup toplantısında yaptığı açıklamalar şöyle:

Büyük bir felaket yaşıyoruz. Haberi duyduğumda ilk başta dehşete kapılmıştım. Sonra hemen depremin olduğu bölgeye gitmenin en iyisi olacağı aklıma geldi. Belediye başkanlarımıza ‘kalkın gidiyoruz’ dedim ve gittik. Gördüklerimi nasıl tarif edeceğimi bilmiyorum. Gördüklerimiz gerçek olamayacak kadar kabustu. Antik kentlerimizde ölümden başka bir şey yoktu. İnsanlar sokaklarda isim bağırıyordu. Herkes birbirinin adını telaffuz etmeye çalışıyordu. Düşündüm de, bu ülkede acı dışında her şeyi paylaştılar! Yarın torunlarım büyüyecek, bana ‘Dede en zor zamanlar neredeydin’ diye soracaklar. Düşünmeye başladım, içimde bir şeyler kırıldı. Artık eski ben olmayacağımı anladım.

“Zihniyet değişmediği sürece bu sorunlarla her zaman karşılaşacağız”

Bir hükümeti değiştirmekten çok daha derin sorunlarımız var. Değişim, bir hükümeti değiştirmekten daha büyük olmalıdır. Zihniyeti değiştirmemiz gerekiyor. Zihniyet değişmediği sürece bu sorunlarla her zaman karşılaşacağız. Değerlerimizi yeniden inşa etmemiz gerekiyor. Zihniyet değişmedikçe bu sorunlarla yüzleşeceğiz. Bu ülkeyi harabeye çeviren düşünce biçiminin kökünü kazımalıyız. Tabii önce bu sistemi suçlayacağız. Çünkü bu sistemi onlar getirdi. Ama aynı zamanda kendimizi biraz delmemiz gerekiyor. Siyasete girenler kısa sürede zengin oluyor.

“Değişime bu acımasız neoliberal tek adam rejiminden başlayacağız”

Defter tutuyorlardı. Döngünün dışındalar. Tabii ki farklı bir kozmosta yaşadıkları için yapıyorlar. Kısacası değişmemiz gerekiyor. Sistemi, yani sistemin çalışma şeklini kökten değiştirmemiz gerekiyor. Siyasetin yapılış şeklini değiştirmeliyiz. Değerlerimizi davranışlarla yakınlaştırmamız gerekiyor. Değişime bu yağmacı neoliberal tek adam rejiminden başlayacağız. Kamu yararına olan tüm alanları etkileyecek değişim. Şafak vakti, evsizler tekrar evlerini bulacaklar. Her zaman sarsıntılar olacak. Ama artık sarsıntılar karşısında devlet çaresiz kalmayacak. Bu kabusun tekrar olmasına izin verme. Siyaset haramdan, bozgunculuktan, böbürlenmeden, ikiyüzlülükten çekilecek.

“Bu düzeni mutlaka değiştireceğiz”

Adam kayırmacılık sona erecek, istismar sona erecek, açgözlülük ve rant sona erecek. Her birimiz elimizi taşın altına koyacağız. Önce inanacağız. Birbirimize inanacağız. Adaleti getireceğimize inanacağız, daha iyisini hak ettiğimize inanacağız. Deprem gecesinden bu yana dayanışma içinde olan onurlu insanlarımız için inanmak zorundayız. Bu ülkeyi halkımız için yeniden inşa edeceğiz. Kuralları biz koyacağız, asla bozmayacağız. Artık imar aflarından bahsetmeyeceğiz. Kurumlar kuracağız bekar erkekler bu coğrafyada asla olmayacak. Bu düzeni mutlaka değiştireceğiz.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu